12 Temmuz 2010 Pazartesi

Kars Platosu, 1893 doğumlu Fettah Bey ve bir ailenin 1936 ile yoğunlaşan nüfus hareketlerine farklı bir açıdan bakış ; Dördüncü yazı

1893 doğumlu Fettah Bey ve ailesi konusuna objektifimizi biraz daha yaklaştırıyoruz. 8 Temmuz 1936’da doğan bir çocukla ve 1936'da çekilmiş bir aile fotoğrafını kendisine temel alarak bu blog yayını başladı. Blog çıkış noktası bu denli açık olmakla birlikte Fettah Bey neden önemli? Bu satırların yazarı da kendisine bunu soruyor!

Pek çok nedenle önemli. Başa dönelim! Geçen yüzyılın başları ve ardılı ilk yirmi yıl salt bu aile için değil, o bölge için de belirsizlik rüzgarları ile ayakta kalan insanların yitik tarihi oldu. Elimizde ikinci el anlatılar var.

Mahbube Hanım ve Şerif Efendi ile 1890’lı yıllarla oluşan ve 1920 başlarına dek çekirdek özelliğini koruyan bir aile var karşımızda. Beş kardeş, üç kız, iki erkek, en büyükleri (1893) Fettah Bey.

Fettah Bey ardılı dört kardeş ikişer yıl ara ile 1903, bilemediniz 1905 ya da arada ölen çocuklar varsa 1910'a dek çocukların doğum yılları sıralanmalı değil mi? En küçük kız kardeşin doğum yılının 1915 sonrası olduğunu biliyoruz.

1877-78 Osmanlı-Rus savaşları ile bu bölgenin Çarlık Rusya sınırları içinde kaldığını ve bu çekirdek ailenin de bu sınırlar içinde ortaya çıktığını biliyoruz. Kim bu insanlar ve nereden geldiler? Bunu sorma hakkımız yok mu?

Salt Rönesans çağı portre görselliği çağrışımına değil, yüzyılın ikinci çeyreğinde, Kars Platosu ile yüzü batıya dönük bu çekirdek ailenin nüfus hareketleri imgelemine de fazla yorum katmadan bu büyük fotoğrafa evet, bu büyük fotoğrafa bir kez daha birlikte bakalım.

Çarlık Rus toprakları sınırları içinde bulunduğundan ötürü, 1915 diye bilinen “tehcir” olayının bu bölgede yaşanmadığını önümüze gelen anlatılardan biliyoruz. Fettah Bey konusunda bildiğimiz bir başka şey daha var. 21 Mart 2010 tarihli, http://karstekinsonmez.blogspot.com/ Keramettin Bey ile olan (Bünyan, Kayseri 2008) söyleşiden şunları da öğreniyoruz:

“1877-78 Osmanlı Rus savaşından sonra Kars Ardahan ve Batum şehirleri Rusya’ya veriliyor. Sınır Bardız’ın yarım saat batısında, Hanas’la Bardız arasından geçiyor. Bardız, Göreşken, Zakim.. yani bizimkiler Ruslarda kalıyor. Ruslar öyle bir yönetim sergiliyorlar ki yatırım olarak, asimile etmek için Türk halkına, müslüman halka çok iyi davranıyorlar. Askere almıyorlar, vergi almıyorlar, ormandan çok fevkalade rahatlıkla istifade etmelerini sağlıyorlar. Okullarda Osmanlıcayı aynı zamanda Rusçayı okutuyorlar. Babam medresede okumuş, Osmanlıcayı eski Türkçeyi çok iyi biliyor.”

“Rus okulu açılınca rahmetli ninem (Mahbube Hanım) babamı okula gönderiyor. Babam, Bardız Rus ilkokulunu bitiriyor. Öğleden önce Osmanlıca, öğleden sonra Rusça. Rus okulunu Bardız’da iki kişi okuyor, birisi babam. Karahamza’da ortaokul var. Sarıkmış yakın, ninem (Mahbube Hanım) babamı oraya gönderip ortaokulda okutturuyor, ortaokuldan mezun oluyor. Ninem (Mahbube Hanım) fevkalade ileriyi gören bir Osmanlı kadını.. babam Rusça öğreniyor. Karahamza Rus Ortaokulunu bitirdiği zaman 16-17 yaşlarında.. “ (Bünyan, 24 Temmuz 2008)

Buraya dek olanlar Fettah Bey yaşam öyküsü açısından doğal ilerliyor.

Fettah Bey ardılı dört kardeş ikişer yıl arayla 1905’lere dek doğum yılları sıralanma kurgusuna burada bir daha göz atalım. Mezar taşı doğum yılı hesabına göre, Fettah Bey 1910 sıralarında 16-17 yaşlarındadır.

Fatma, Münire, Maksut, Şaziye bu dört kardeşin doğum yılları ve Fettah Bey'in
1914 - 1917 yılları arasında Ruslar tarafından Nargin Adası’nda esir ediliş yılları arasında kronolojik boşluklar var.

Anlatıda iz sürüyoruz. “O sırada Oltu Mutasarrıfı Ziya Bey’le tanışıyorlar. 1914 Birinci Dünya Savaşı başlamadan önce Ziya Bey babama haber gönderiyor. ‘Fettah Bey sen orada gizli bir cemiyet kur,’ diyor.

Bu bilgiye göre, “gizli cemiyet” kurduğu savı ile "914'lerde esir edilen Fettah Bey'in geriye dönüş yılının kesinlik kazanmasıyla bu kronolojik boşluklar kapanacaktır.

Durum böyle olunca, Şaziye Hanım 1936 tarihli ve ilk çocuğuna hamile olduğu bilinen bu fotoğrafta yaklaşık bir varsayımla 18-19 yaşlarındadır ve geride iki çocuk bırakarak 24 yıllık bir yaşam sonrası bu dünyadan ayrılmıştır. (SÜRECEK)

Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez, 12 Temmuz 2010, Stockholm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder